Saffet Arıkan şöyle anlatmıştı:
Hiç unutmam, Ağustosun ilk günlerinde Kastamonu’. dan bir heyet gelmişti. Adet yerini bulsun diye haber verdim. Gazi, hemen ilgilendi. «Bu heyeti ben kabul edeceğim, yarın Çankaya’ya getir» dedi. Bu emre hayret etmekle beraber hususi bir m da vermedim. Ertesi gün Gazi, Heyeti kabul etti. Olağanüstü iltifatlarda bulundu. Bir saat kadar yanında tuttu. Kastamonu hakkında çeşitli sualler sordu .Heyeti uğurlarken, «Davetinize ederim, yakında Kastamonu’ya geleceğim. Hemşerilerime selamlarımı söyleyiniz.» dedi. Halbuki heyet Gazi’yi Kastamonu’ya davet etmemişti. Bu sözleri işitince hayretim büsbütün arttı. Koluma girerek beni salona götürdü. Çok neşeli idi:
— «Çocuğum, Kastamonu’ya gidiyorum. Şapkayı orada giyeceğim» dedi.
Epeyce zamandan beri zihninin şapka meselesiyle meşgul olduğunu biliyordum. Birkaç arkadaşa, Beyoğlu’nda şapka giydirerek gezdirmiş, yapacağı akisleri inceletmişti.
Bu kısa mütalaadan sonra Arıkan ,tekrar Gazi’nin sözlerine dönerek şöyle devam etmişti:
Niçin Kastamonu’yu seçtiğimi bilmezsin. Dur, anlatayım. Bütün vilayetler beni tanırlar. Ya üniforma ile yahut fesli, kalpaklı sivil elbise ile görmüşlerdir. Yalnız Kastamonu’ya gidemedim. İlk önce nasıl görürlerse öyle alışırlar, yadırgamazlar. Üstelik bu vilayet halkının hemen hepsi asker ocağından geçmişlerdir. İtaatlidirler, munistirler. Adları mutaassıp çıkmışsa da anlayışlıdırlar. Bunun için şapkayı orada giyeceğim.» dedi.
Birkaç gün sonra gitti ve şapkalı olarak döndü. Dönüşte Ankara’ya yaklaşırken en çok Diyanet İşleri Reisi Rifat Efendi üzerinde yapacağı tesiri düşünüyor, onun kırılmasını istemiyordu.
Ankara’da kendisini karşılayanları, şapkasını çıkararak selamlarken gözü hep Rifat Efendi’de idi. Rifat Efendi büyük bir anlayış gösterdi. 0 da sarıklı fesini çıkararak Gazi’yi baş açık selamladı. Bu anlayış Gazi’yi çok sevindirmişti. Hocayı otomobiline aldı. Kendi başın da şapka vardı. Rifat Efendinin başı açıktı. Böylece şehre girildi.
Halk psikolojisini bu kadar iyi anlayan devrimci bir baş kolay kolay bulunamaz.»
Cevat DURSUNOĞLU
Kaynak; Atatürk’ten Anılar – İş bank. Kültür Yay. – Kemal Arıburun – sayfa 296-